[Heo Yeong-ju Sütunu] "İşten Ayrılıp YouTuber Olmayı Düşünen" Çalışanlara

[허영주의 크리에이터 세상]
İdolken olduğundan daha mutlu, bir içerik üreticisi olarak
'Kendime ait' bir şey yaratmak ve özgürlüğün tadını çıkarmak
İçerik üreticilerinin yarısının yıllık geliri 400.000 won gerçekliği
Belirsiz hayallerle bu işe atılırsanız yarı yolda bırakırsınız

Küçük çocuklara hayallerinin ne olduğunu sorarsanız, ‘içerik üreticisi’ diye cevap veren bir dönemdeyiz. Eğitim Bakanlığı ve Kore Meslek Becerisi Araştırma Enstitüsü’nün her yıl yayınladığı araştırmaya göre, içerik üreticisi, Kore’deki ilkokul öğrencilerinin meslek hayallerinde 3. sırada yer alıyor.

Sadece küçük çocuklar değil, yetişkinler de içerik üreticisi olmayı hayal ediyor. Son zamanlarda ‘çalışanların en büyük 2 hayali’ mizahı dolaşıyor ve bunlar da “istifa edeceğim” ve “YouTube yapacağım” şeklinde. Gerçekte uygulaması zor olsa da, çalışanların kalplerinde hep ‘istifa edip YouTube yapmak’ arzusu var.

İçerik üreticisi olmak istemelerinin sebebi, içerik üreticisi olurlarsa ‘eğlenceli ve özgürce yapmak istedikleri şeyleri yapıp, aynı zamanda çok para kazanabilecekleri’ bir tür fantezi ve olumlu düşünceden kaynaklanıyor olabilir.

Gerçekten de içerik üreticisi olduğunuzda birçok avantajınız olur. İlk olarak, işinizden farklı olarak, ‘kendi’ içeriğinizi yaratırsınız. Yapay zeka nedeniyle işlerin giderek ortadan kalktığı ‘büyük işten çıkarmalar çağı’ geldiğinde bile, kendi temeliniz üzerine kurduğunuz ‘kendi kanalınız’ sağlam bir güç olacaktır.

Ayrıca, ‘içerik üreticisi ekonomisi’ çağına girerken, bireylerin içerik üreticilerini desteklediği kültür gelişmeye devam ediyor. Kanalınız aracılığıyla kendi ‘toplumunuz’ varsa, dünyanın her yerinden içerik üretebilir, destek alabilir ve özgürce yaşayabilirsiniz.

Ben idol olarak çalışırken içerik üreticisi oldum ve içerik üreticisi olarak hayat kalitem ve mutluluk seviyem çok daha arttı. Elbette gelirim de 10 katından fazla arttı.

İçerik üreticiliği yaparken en çok hoşuma giden şey ‘özgürlük’tü. Seçtiğim platformda, sevdiğim içerikleri üretmek ve sevdiğim insanlarla çalışmak neredeyse bir nimet gibiydi. İdolken bir şirkete bağlıyken, istediğim zaman albüm çıkaramaz, sahne hazırlayamazdım. Sadece beklemek ve tüm kaderimi şirkete bırakmak zorundaydım. Şirketten ayrılıp kendi ayaklarım üzerinde durarak fırsatları kendim yaratmaya başladığımda inanılmaz bir öz-etkinlik ve başarı duygusu hissettim.

Bunların dışında sayısız avantaj daha var. İçerik üreticiliği mesleği çeşitli mesleklere açılabilir. Ben içerik üreticisi olduğum için genç yaşta üniversitede misafir öğretim üyesi olarak ders verebildim, trendlerle ilgili kitap yazabildim ve idolken yapamadığım radyo DJ’liği yapabildim. Uluslararası STK’ların elçisi oldum, dünya çapında markaların reklamlarını aldım ve Kore Büyükelçiliği’nin davetiyle ABD’nin çeşitli bölgelerini gezip Amerikan yerel içerik üreticileriyle görüşme fırsatı buldum.

Peki, şimdiye kadar anlattıklarım olumlu yönlerdi. Bu kadar olumlu yönü sıralayabilmemin sebebi, TikTok platformunda toplamda 6,5 milyon takipçiye sahip bir içerik üreticisi olmam.

Şimdi de soğuk gerçeklere bakalım. Mayıs başında açıklanan Vergi Dairesi’nin ‘Kişisel Medya Yaratıcısı (Youtuber vb.) Gelir Durumu’ verilerine göre, en üst %1’in yıllık geliri ortalama 713 milyon won’a ulaştı. Buna karşılık, alt %50’nin yıllık ortalama geliri ise 400.000 won olarak belirlendi.

Eğlence sektörüyle aynı şekilde içerik üreticiliği sektöründe de eşitsizlik çok fazla. Çok para kazanan içerik üreticileri azınlıkta ve alt %50’nin yıllık ortalama geliri 400.000 won olunca, bu işten geçinmenin zor olduğunu anlıyoruz.

İsimsiz bir içerik üreticisine göre, 2 yıldır her hafta içerik yüklüyormuş ve yaklaşık 20.000 abonesi varmış ama neredeyse hiç geliri yokmuş. Sadece video düzenlemeye 10 saatten fazla zaman harcıyormuş ve aylık geliri 100.000 ile 200.000 won arasındaymış, yani işçilik ve malzeme maliyetini karşılayamıyormuş.

İçerik üreticisi olarak bir kanal açmak, ‘iş kurmak’ gibidir ve çoğu iş kurma girişimi başarısız olduğu gibi, içerik üreticisi olmak da aynı şekilde başarısızlık olasılığı yüksektir. Platformun başlangıç dönemlerinde rakip sayısı az olduğu için biraz şans vardı. Ancak şu anda büyük yayın kuruluşları 10 kamera kullanarak ve ünlü sanatçıları sunucu olarak davet ederek kanallar açtıkları için rekabet seviyesi daha da arttı.

İçerik üreticisi olarak birçok aboneye ve izlenme sayısına sahip olarak başarılı olsanız bile, her şey iyi olmuyor. İlk olarak, çevremdeki 1 milyonun üzerinde abonesi olan içerik üreticilerinin çoğu panik atak veya tükenmişlik sendromu çekiyor. Kanalın büyüme eğrisini çizmesi için sürekli olarak içerik yakıtı verilmesi gerekiyor ve büyüyen bir kanalsa, yakıt sağlama daha da acil hale geliyor. Ve bu şekilde sürekli baskı altında kendini tüketince, kaçınılmaz olarak tükenmişlik sendromu ortaya çıkıyor.

Tükenmişlik sendromu olduğunuzda dinlenmeniz gerekir, ancak dinlenirseniz abone ve izlenme sayısı düşer ve algoritma da ‘çöker’. Bu nedenle dinlenemezsiniz. Sonra panik atak başlar ve mecburen bir mola verirsiniz. Mola verip geri dönüp eskisi gibi çalışmaya devam edebilirsiniz, ancak iyileşme beklediğinizden daha yavaş olabilir veya geri döndüğünüzde bile algoritma değişmiş olabilir ve eskisi gibi performans gösteremeyebilir veya büyüyemeyebilirsiniz.

Benim durumumda, 4 yıl boyunca kusana kadar içerik çektim ve tükenmişlik sendromu yaşadım. Platform düğmesine basmak bile acı vericiydi ve çekim yapmaya çalıştığımda başım dönüyordu, bu yüzden içerik üretmeyi bir süreliğine bıraktım.

Gerçekten de hareket etmeyi bırakınca kanal hemen zayıfladı. Zamanla vücudum iyileşti ve tekrar eskisi gibi hale getirmeye çalıştım ama kolay olmadı. Sabırla sürekli içerik yükledim ve böylece tekrar büyümeye başladı. Pes etmediğim için tekrar yükselişe geçtim, ancak sabır sürecini düşününce tekrar yaşamak istediğim bir anı değil.

Ayrıca içerik üreticisi olarak karanlık bir yön daha söylemem gerekirse, parlak görünümlü ama içi boş meyvelerin çok fazla olması. Alt seviye içerik üreticileri için söylenmesi bile gereksiz ama takipçi sayısı çok olsa bile mutlaka çok para kazanan olmuyor. Çevremdeki TikTok içerik üreticileri arasında 1 milyondan fazla takipçisi olanların geliri olmayan çok kişi var.

Özellikle ilgi çekici veya kışkırtıcı videolarla kanal büyümüşse, içerik üreticisinin temel gelir kaynağı olan reklam geliri elde etmek zor olur. Reklamverenler içerik üreticisinin takipçilerini inceler, ama aynı zamanda ‘görüntüsünü’ de dikkate alır.

Instagram’da reklam ücretleri YouTube ve TikTok’a göre daha düşük. 100.000’den fazla takipçisi ve iyi bir marka imajı var ama geçimini sağlayamayan içerik üreticileri çoğunlukta. Bu nedenle sayılara bakıp kıskanmaya gerek yok. İnternet mizahında ‘Kimse beni tanımıyor ve çok param olsun’ diye bir söz var. Burada ise çoğu zaman birçok kişi tanıyor ama parası olmayan bir durumla karşılaşıyoruz.

Son olarak, içerik üreticiliği mesleğinin ölümcül dezavantajı, kontrolsüz kötü yorumlara açık bir ortamda, ünlüler kadar para kazanamazken, ünlü kişilerin ölçütleriyle değerlendirilmesi ve yargılanmasıdır. Cadı avının simgesi haline gelir ve siber taciz kanallarının izlenme sayısını artırmak için kullanılır. Bu tür bir durumdan bir kere geçerseniz, ruh halinizin çökmesi çok olasıdır.

Şimdiye kadar içerik üreticisinin iyi ve kötü yönlerinden bahsettim, seçim sizin. Dünyada mükemmel bir meslek yok. Ayrıca dünyada asla bedava bir şey yok. Bir kanalı büyütmek, bir işletme kurmak gibidir ve bir işletme büyütmek, orta düzeyde çabayla asla mümkün değildir.

‘Sosyal Medya ile Aylık 1000 Kazanç’ sloganı son zamanlarda moda oldu ve herkes şişen hayallerle içerik üreticiliğine atılıyor. Girişimin kendisini yürekten destekliyorum ama ‘belirsiz hayallerden’ vazgeçmenizi tavsiye ediyorum. Güvensiz bir dönemde kendi kanalınıza sahip olmanın gerekli olduğunu düşünüyorum, ancak bir kanal yönetmenin inanılmaz bir enerji gerektirdiğini bilmenizi istiyorum. Olumlu ve olumsuz yönlerini bilin, gerçekleri görün ve içerik üreticiliğine meydan okuyun.

※ Yazının yazarı benim ve Kadın Ekonomi Gazetesi'nin makalesinden alınmıştır.